Ulaştırma Bakanı’ndan Dikkat Çeken Sığınak Açıklaması
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun son açıklamaları, kamuoyunda çeşitli yorumlara neden oldu. Bakan Uraloğlu, mevcut metro tünellerinin olağanüstü hallerde yaklaşık 1 milyon 374 bin kişiye acil barınma olanağı sağlayacak kapasitede olduğunu belirtti. Bu açıklama, akıllara ‘Savaş geliyor da haberimiz mi yok?’ sorusunu getirdi.
Sığınak Yönetmeliği ve Altyapı Yatırımları
Bakan Uraloğlu, 7 Kasım 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Sığınak Yönetmeliği değişikliğine değinerek, ulaştırma ve haberleşme altyapılarının olağanüstü durumlarda güvenlik ve sığınma amacıyla kullanılabileceğini vurguladı. Türkiye genelinde yapılan altyapı yatırımlarının, ülkenin kriz anlarındaki direncini artırdığını ifade etti.

Tünellerdeki Dev Kapasite Şaşkınlık Yarattı
Uraloğlu’nun açıklamalarıyla birlikte paylaşılan görsellerde, tünellere sığdırılmış savaş uçakları ve tanklar yer alması dikkat çekti. Bu durum, tünellerin olağan dışı durumlar için ne kadar hazırlıklı olduğuna dair bir gösterge olarak yorumlandı.
Bakan Uraloğlu’nun İddialı Tünel Açıklaması
Bakan Uraloğlu’nun demiryolu tünelleriyle ilgili açıklamaları ise şaşkınlık yarattı:
"Demir yolu tünelleri ve makas yapıları da gerektiğinde sığınma veya tahliye koridoru olarak kullanılabilecek. Çift hatlı demir yolu tünellerimiz yalnızca lojistik taşımaları değil; özel durumlarda sığınma, barınma ve tahliye gibi amaçları da mümkün kılıyor. Faydalı genişliği 12,5 metre, yüksekliği 8 metre olan çift hatlı demir yolu tünellerimiz; iki adet M60 tankın yan yana geçişine imkan tanıyan, hatta bir de F-16 savaş uçağının sığabileceği kadar genişlikte bir hacme sahiptir."
Olası Senaryolar ve Alınan Önlemler
Bakanlığın bu açıklamaları, Türkiye’nin olası bir savaş veya olağanüstü durumda alabileceği önlemler hakkında ipuçları veriyor. Altyapı yatırımlarının bu tür senaryoları da göz önünde bulundurarak yapılması, ülkenin güvenliği açısından büyük önem taşıyor.
Tartışmalar Sürüyor
Ulaştırma Bakanı’nın bu açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve tartışmalara yol açtı. Bazı uzmanlar, açıklamaların gerekliliğini savunurken, bazıları ise gereksiz bir panik havası yarattığını ileri sürüyor.
Haber Al




































































































